Handball is a very popular sport in Denmark.
- Hentbol Danimarka'da çok sevilen bir spordur.
No other singer in Japan is as popular as she.
- Japonya'da onun kadar sevilen başka hiçbir şarkıcı yok.
There is no worse prison than the fear of hurting a loved one.
- Sevilen birini incitme korkusundan daha kötü bir hapishane yoktur.
I can't imagine losing a loved one on Christmas Day.
- Noel gününde sevilen birini kaybetmeyi düşünemiyorum.
I was not a lovable child.
- Sevilen bir çocuk değildim.
Nothing is as beloved as what one does in vain.
- Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir.
Life without beloved person has no sense.
- Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur.
I have a friend who loves me.
- Beni seven bir arkadaşım var.
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
All our teachers were young and loved teaching.
- Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
Art is loved by everybody.
- Sanat herkes tarafından sevilir.
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary.
- Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.