sevici

listen to the pronunciation of sevici
التركية - الإنجليزية
lesbian lezbiyen
(a) lesbian
lesbian
gay
butch
sevici kadın
dike
sev
{f} love

I have a friend who loves me. - Beni seven bir arkadaşım var.

I no longer love you. - Artık seni sevmiyorum.

sev
{f} loved

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

She is loved by everyone. - O herkes tarafından sevilir.

sev
{f} loving

It is pleasant to watch a loving old couple. - Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

sev
relish
التركية - التركية
Eş cinsel kadın
(Hukuk) SAHHAKA
sevici
المفضلات