I want to have sex with her.
- Onunla sevişmek istiyorum.
To talk about love is to make love.
- Aşk hakkında konuşmak sevişmektir.
To make love is the world's most delicious thing.
- Sevişmek dünyanın en lezzetli şeyidir.
It is said that Caligula made love to his own sister.
- Caligula'nın kendi kız kardeşiyle seviştiği söyleniyor.
To make love is the world's most delicious thing.
- Sevişmek dünyanın en lezzetli şeyidir.
Do you think that foreplay is an important part of sex?
- Ön sevişmenin seksin önemli bir parçası olduğunu düşünüyor musun?
He ejaculated while we were still having foreplay.
- O biz hâlâ ön sevişme yaparken boşaldı.