sevdiren

listen to the pronunciation of sevdiren
التركية - الإنجليزية
endearing
ingratiating
sev
{f} love

I no longer love you. - Artık seni sevmiyorum.

I'm sorry, I love you. - Üzgünüm, seni seviyorum.

kendini sevdiren
disarming
sev
{f} loved

If you want to be loved, love! - Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

She is loved by everyone. - O herkes tarafından sevilir.

sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary. - Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.

sev
relish
الكردية - التركية

تعريف sevdiren في الكردية التركية القاموس.

sêv
elma
sevdiren
المفضلات