sergisi

listen to the pronunciation of sergisi
التركية - الإنجليزية
exhibition
A large scale public showing of objects or products
A financial award or prize given to a student (who becomes an exhibitioner) by a school or university, usually on the basis of academic merit
{n} a setting forth, display, allowance
a collection of things (goods or works of art etc ) for public display
The act of exhibiting for inspection, or of holding forth to view; manifestation; display
for meat and drink; pension
One of the three general areas of the film industry; the process of showing the finished film to audiences See also distribution, production
a collection of things goods or works of art etc
means a physical display of things An exhibition could be a trade fair where exhibitors display their products for sale Or it could be a museum exhibition, where the items displayed are not for sale
an industrial exhibition
My son has got an exhibition at Oxford An allowance of meat and drink; a benefaction for maintenance (Latin, exhibitio, an allowance of food and other necessaries, "alimentis exhibere aliquem ") "They have founded six exhibitions of 15 each per annum, to continue for two years and a half " - Taylor: History of the University of Dublin, chap v p 198 "I crave fit disposition for my wife, Due reference of place, and exhibition " Shakespeare: Othello, i 3 Exhibition (The Great) was held in Hyde Park, London, and lasted from May 1 to October 15, 1851
The act of administering a remedy
for public display
An instance of exhibiting, or something exhibited
Lesser scholarship
{i} display, show, public presentation of work or skills; student's allowance (British)
Specifically: Eng
the act of exhibiting; "a remarkable exhibition of musicianship"
That which is exhibited, held forth, or displayed; also, any public show; a display of works of art, or of feats of skill, or of oratorical or dramatic ability; as, an exhibition of animals; an exhibition of pictures, statues, etc
sergi
{i} exhibit

Please don't touch the exhibits. - Lütfen sergilere dokunma.

The exhibition is well worth a visit. - Sergi bir ziyarete oldukça değer.

sergi
exhibition

She won first prize in the exhibition. - İlk ödülünü sergide kazandı.

Did you go to the art exhibition? - Sanat sergisine gittin mi?

sergi
display

Famous china is on display. - Ünlü çini sergilenmektedir.

She displayed her talents. - Yeteneklerini sergiledi.

sergi
{i} show

Our showroom made a hit with young ladies. - Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi.

Our company's showroom was a hit with the ladies. - Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi.

resim sergisi
art gallery
sergi
exposition

Yesterday I took part in the opening of the painting exposition. - Dün bir resim sergisinin açılışına katıldım.

resim sergisi
picture gallery
sergi
demonstrate
sergi
expo
sergi
(Ticaret) exhibiton
sergi
(Bilgisayar) art exhibit
sergi
array
sergi
show window
fotoğraf sergisi
Photography exhibition
sergi
chergui
interaktif sergisi
interactive exhibit
karma resim sergisi
group painting exhibition
kitap sergisi
bookstall
multimedya sergisi
multimedia exhibit
sanayi sergisi
(Ticaret) industriapexhibition
sanayi ürünleri sergisi
(Ticaret) industrial exhibition
sergi
gallery
sergi
displaying
sergi
prov. rug; mat; cloth (on which a meal is laid out)
sergi
showing
sergi
exhibition, show; display
sergi
exhibition, show, display, exposition
sergi
prov. rack on which certain farm crops are spread to dry
çiçek sergisi
flower show
التركية - التركية

تعريف sergisi في التركية التركية القاموس.

Sergi
meşher
Sergi
ekspozisyon
Sergi
ekspoziyon
sergi
Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü: "Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum."- H. Taner
sergi
Yaygı, örtü
sergi
Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer
sergi
ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer, meşher
sergi
Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü
sergi
Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb
sergi
Yaygı, kilim
sergi
Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü, tarım sanayi vb.ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer, meşher
sergi
Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer: "Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi."- S. F. Abasıyanık
tersane sergisi
Osmanlı İmparatorluğunda tersanede çalışanların alacaklarını gösteren çizelge
sergisi
المفضلات