The prisoners were set free.
- Mahkumlar serbest bırakıldı.
The prisoner was given his freedom.
- Tutuklu serbest bırakıldı.
Mary waited years for Tom to get out of prison and was very happy when he finally got released.
- Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.
They released the prisoner.
- Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.
Those prisoners were set free yesterday.
- Şu tutuklular dün serbest bırakıldı.
The prisoner was set free yesterday.
- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
Don't release that dog.
- O köpeği serbest bırakmayın.
The terrorists released the hostages.
- Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
Tom refused to let go.
- Tom serbest bırakmayı reddetti.