Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
- Tom and Mary arrived separately.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Sorun ondan ayrı olarak tartışılmalı.
- This question must be discussed separately from that one.
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Seat cushions are sold separately.