Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.
- I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.
Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var.
- There are six sentences in Mongolian in Tatoeba as of now.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
- Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.
Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.
- Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.
Hakim mahkeme kararını okumaya başladı.
- The judge started to read the sentence.
Tatoeba'da günde 20 cümle yazmaya karar verdim.
- I've decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
Her gün Tatoeba'da 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
- I've decided to write 20 sentences on Tatoeba every day.
Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
- Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.
O, Brown'ı asılmaya mahkûm etti.
- He sentenced Brown to be hanged.
Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti.
- The judge sentenced Tom to six months in jail.
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
- When were Jews first sent to the concentration camps?
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.
- The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.
Snapchat'te gönderilen resimler birkaç saniye sonra imha edilir.
- Pictures sent on snapchat are destroyed after a few seconds.
Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.
- Tom was sent on an errand to the store.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Üçü hapishanede ömür boyu hapse mahkûm edildi.
- Three were sentenced to life in prison.
Tom alkollü araba kullanmaktan beş gün hapis ve bir yıl göz hapsine mahkûm edildi.
- Tom was sentenced to five days in jail and a year on probation for drunken driving.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Bu tümcede bir yazım hatası var.
- This sentence has a typo.
Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.
- But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
- It's all about sentences. Not words.
The children were made to construct sentences consisting of nouns and verbs from the list on the chalkboard.
The court returned a sentence of guilt in the first charge, but innocence in the second.
The judge declared a sentence of death by hanging for the infamous cattle rustler.
Men (saith an ancient Greek sentence) are tormented by the opinions they have of things, and not by things themselves.
The judge sentenced the embezzler to ten years in prison, along with a hefty fine.