Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
- Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.
- I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.
Dünyada en güçlü hüküm nedir?
- What is the most powerful sentence in the world?
Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
- Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.
Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.
- Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.
Bu haksız bir mahkeme kararıydı.
- It was an unjust sentence.
Her gün Tatoeba'da 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
- I've decided to write 20 sentences on Tatoeba every day.
Tatoeba'da günde 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
- I decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
Mahkeme onu ölüme mahkum etti.
- The court sentenced him to death.
Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti.
- The judge sentenced Tom to six months in jail.
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Snapchat'te gönderilen resimler birkaç saniye sonra imha edilir.
- Pictures sent on snapchat are destroyed after a few seconds.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.
- Tom was sent on an errand to the store.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Üçü hapishanede ömür boyu hapse mahkûm edildi.
- Three were sentenced to life in prison.
Tom hapishanede yirmi yıla mahkûm edildi.
- Tom was sentenced to 20 years in prison.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Bu tümcede bir yazım hatası var.
- This sentence has a typo.
Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır.
- In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
- It's all about sentences. Not words.
The children were made to construct sentences consisting of nouns and verbs from the list on the chalkboard.
The court returned a sentence of guilt in the first charge, but innocence in the second.
The judge declared a sentence of death by hanging for the infamous cattle rustler.
Men (saith an ancient Greek sentence) are tormented by the opinions they have of things, and not by things themselves.
The judge sentenced the embezzler to ten years in prison, along with a hefty fine.