Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.
- The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.
Dosya bakanlığa gönderildi.
- The record was sent to the ministry.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I'd like to send these to Japan.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
Onlar onları tutuklamak için gönderilen askerlere saldırdılar.
- They attacked soldiers who were sent to arrest them.
Ben doktoru çağırttım.
- I've sent for the doctor.
Babam aile doktorunu çağırttı.
- My father sent for the family doctor.
Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.
- I sent out the payment a couple of days ago.
O, koliyi evvelsi gün gönderdi.
- He sent out the parcel the day before yesterday.
Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I'd like to send these to Japan.
Mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send the letter.
Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I'd like to send these to Japan.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
I've sent presents to Tom and Mary.
- I've sent Tom and Mary presents.
I've sent Tom and Mary presents.
- I've sent presents to Tom and Mary.
He was sent off for striking the other player.
Julie, the staff, carrying on like that. … Not speaking to you. They've sent you to Coventry.
This doll costs only sixty cents.
- Bu bebek sadece altmış senttir.
It will cost you 45 cents.
- Sana 45 sente mal olur.
In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.
The mechanic fixed my car without charging me a dime.
- Tamirci bana on sent ödetmeden arabamı tamir etti.
His ideas never earned him a dime.
- Onun fikirleri asla ona on sent kazandırmadı.
... why we'd not sent any people to Mars. ...
... be harvested and sent to a bad guy, or harvested and cached for a later retrieval, as can all ...