I want to travel with you.
- Seninle seyahat etmek istiyorum.
I like living with you.
- Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
Understanding you is really very hard.
- Seni anlamak gerçekten çok zor.
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
I thought he loved you, but as it is, he loved another girl.
- Ben onun seni sevdiğini sanıyordum, ama gerçekte, o başka bir kız seviyordu.
You can buy it for a thousand yen or so.
- Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
Why are you telling me about hippos all of the sudden? I don't see the connection between that and your twelve red goldfishes.
- Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
Are you completely through with your homework?
- Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın?
Hear all, see all, say nowt. Ate all, sup all, pay nowt. An if ever tha does anythin for nowt, mek sure tha does it for tha sen..