seligkeit

listen to the pronunciation of seligkeit
ألمانية - التركية
[die] üsmut, saadeti uzma
en {ze'lihkayt} e mutluluk; tanrı rahmeti
الإنجليزية - التركية

تعريف seligkeit في الإنجليزية التركية القاموس.

bliss
saadet
bliss
çok büyük mutluluk
bliss
neşe
beatitude
mutlak saadet
blessedness
kutsallık
beatitude
{i} salt mutluluk
beatitude
{i} kutluluk
beatitude
{i} sonsuz mutluluk
blessedness
{i} mübareklik
blessedness
kutsanmışlık
blessedness
{i} kutluluk
bliss
blissfulnessneşelilik
bliss
büyük mutluluk
bliss
{i} mutluluk

Cehalet mutluluk değildir. - Ignorance is not bliss.

Mutluluk sık sık kaygı ile kesildi. - The bliss was often interrupted by anxiety.

bliss
{i} mutluluktan uçma
bliss
{i} keyif

Keyifli bir şekilde mutlu olmak için çok fazla şeye ihtiyacın yok. - You don't need much to be blissfully happy.

Tom keyifli şekilde mutlu. - Tom is blissfully happy.

ألمانية - الإنجليزية
redemption
beatitude
blessedness
salvation
ransom (old use)
deliverance (from something)
bliss
blissfulness