Tüm özgüvenimi kaybettim.
- I lost all my self-confidence.
Onun özverisi takdire değer.
- His self-denial is admirable.
Adam kendini savunmak için yalvardı.
- The man pleaded self-defence.
Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.
- Self-help is the best help.
Japonya'da, öğrencilerin özverili ve grup merkezli olması gerekiyor.
- In Japan, students are supposed to be selfless and group-centered.
O güvensiz ve gerçekten düşük benlik saygısı var.
- He's insecure and has really low self-esteem.
Neden bu kadar çok insan benlik saygısından muzdarip?
- Why do so many people suffer from low self-esteem?
Tom çok bencil bir kişi.
- Tom is a very selfish person.
Kişisel yayıncılık, halkla konuşmanın bir yoludur.
- Self-publishing is a way to talk to the public.
Kişisel gelişim kitapları Amerika'da çok popüler.
- Self-help books are very popular in America.
Kişisel yayıncılık çekici bir seçenek olabilir.
- Self-publishing may be an attractive option.
İnsan ilişkilerinde en büyük tehlikelerden biri bencillik.
- One of the greatest dangers in your human relations is self-centeredness.
Kendisini düşünmemesine saygı duyuyorum.
- I respect her selflessness.
Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.
- Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.
Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
- Generosity is an important trait in today's selfish society.
Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.
- Tom took out his cell phone so that he could take a selfie.
Sadece kendi çıkarlarınız için çaba gösterin ve başka hiçbir şey yapmayın.
- Strive only for self-interest and nothing else.
Kendine güven başarının anahtarıdır.
- Self confidence is the key to success.
Tom kendine güveni var gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to have any self-confidence.
Ancak, onun kız arkadaşı bencil ve neredeyse Brian hakkında hiç endişelenmez.
- However, his girlfriend is selfish and hardly worries about Brian.
O bencil ve hırslıdır.
- He is selfish and greedy.
This argument was put forward by the defendant self.
The self, the I, is recognized in every act of intelligence as the subject to which that act belongs. It is I that perceive, I that imagine, I that remember, I that attend, I that compare, I that feel, I that will, I that am conscious.
I made out a cheque, payable to self, which cheered me up somewhat.
In a selfless act of gratitude for saving his mother's life, Peter committed to giving money to his local breast cancer charity each year for the rest of his life.