Tom Mary'ye bir özçekim gönderdi.
- Tom sent Mary a selfie.
Onun özverisi takdire değer.
- His self-denial is admirable.
Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü?
- Is it possible to pass the tax accountant exam by self study?
Adam kendini savunmak için yalvardı.
- The man pleaded self-defence.
O güvensiz ve gerçekten düşük benlik saygısı var.
- He's insecure and has really low self-esteem.
O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.
- She's insecure and has low self esteem.
O, çok bencil bir kişidir.
- He's a very selfish person.
O bencil bir kişidir.
- She is a selfish person.
Kişisel yayıncılık şimdi web çağında çok daha kolaydır.
- Self-publishing is much easier now in the age of the Web.
Kişisel yayıncılık çekici bir seçenek olabilir.
- Self-publishing may be an attractive option.
İnsan ilişkilerinde en büyük tehlikelerden biri bencillik.
- One of the greatest dangers in your human relations is self-centeredness.
Kendisini düşünmemesine saygı duyuyorum.
- I respect her selflessness.
Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.
- Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.
Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
- Generosity is an important trait in today's selfish society.
Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.
- Tom took out his cell phone so that he could take a selfie.
Sadece kendi çıkarlarınız için çaba gösterin ve başka hiçbir şey yapmayın.
- Strive only for self-interest and nothing else.
Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.
- Self-help is the best help.
Tom kendine güveni var gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to have any self-confidence.
Ancak, onun kız arkadaşı bencil ve neredeyse Brian hakkında hiç endişelenmez.
- However, his girlfriend is selfish and hardly worries about Brian.
O bencil ve hırslıdır.
- He is selfish and greedy.
This argument was put forward by the defendant self.
The self, the I, is recognized in every act of intelligence as the subject to which that act belongs. It is I that perceive, I that imagine, I that remember, I that attend, I that compare, I that feel, I that will, I that am conscious.
I made out a cheque, payable to self, which cheered me up somewhat.