sekmek

listen to the pronunciation of sekmek
التركية - الإنجليزية
bounce
hop
skip
bound
deflect
bounce off
to let up, abate
leap
trip
skim
ricochet
to skip, jump lightly and quickly
to ricochet; (for a stone) to skip (over water)
rebound
to hop; to skip; (taş, kurşun, vb.) to ricochet
to fluctuate, vary
skitter
sek
neat
sek
dry

They were drinking dry white wine. - Onlar sek beyaz şarap içiyorlardı.

sek
{s} straight

I like my brandy straight. - Ben brendimi sek severim.

sekme
{i} leap
sekme
{i} bounce
sekme
leaping
sekme
skip
sekme
{i} rebound
sekme
{i} bound
sek
brut
sekme
ricochet
geri sekmek
to rebound
sek
dry, straight, neat
sek
dry (wine)
sek
straight, (distilled liquor) to which nothing has been added
sek
(drinking something) straight: Viskiyi sek içti. He drank the whiskey straight
sek
sharp

I would like my breakfast in my room at eight o'clock sharp. - Kahvaltımı saat tam sekizde odamda istiyorum.

If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax. - Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.

sek
sec

You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great. - Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.

The boss told his secretary to come up with a good idea by the end of the week. - Patron sekreterine hafta sonuna kadar iyi bir fikirle gelmesini söyledi.

sekme
ricochetting
sekme
tab

Tabbed browsing is very useful. - Sekmeli gezinme çok kullanışlıdır.

You need to close this tab and open a new one. Click over there. - Bu sekmeyi kapatıp yeni bir sekme açmanız gerekiyor. Şuraya tıklayın.

sekme
trip
sekme
ricochet, skip
sekme
hopping
sekme
hop
sekme
skipping
sekme
tabs

Try closing some of your tabs. - Sekmelerinizden bazılarını kapatmayı deneyin.

Why do you have so many tabs open? - Neden bu kadar çok sekme açıyorsunuz?

sekme
tabbing
التركية - التركية
Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak veya sıçrayarak ilerlemek: "Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi."- H. Taner
Aralık vermek
Atılan bir nesne bir yere dokunduktan sonra sıçrayarak gitmek
Bir yere, bir cisme çarparak yön değiştirmek
Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak veya sıçrayarak ilerlemek
Aralık vermeden sürüp gitmek
SEK
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki). İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
sek
Boya olarak kullanılan bir tür toprak
sek
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
sek
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
sek
Köpek
sekme
Bir merminin bir yere veya bir cisme vurduktan sonra sıçraması
sekme
Kekliğin yürümesi
sekme
Sekmek işi
الإنجليزية - التركية

تعريف sekmek في الإنجليزية التركية القاموس.

SEK
kronk
sekmek
المفضلات