sekerken

listen to the pronunciation of sekerken
التركية - الإنجليزية
on the rebound
sek
neat
sek
dry

They were drinking dry white wine. - Onlar sek beyaz şarap içiyorlardı.

sek
{s} straight

I like my brandy straight. - Ben brendimi sek severim.

sek
brut
sek
dry, straight, neat
sek
dry (wine)
sek
straight, (distilled liquor) to which nothing has been added
sek
(drinking something) straight: Viskiyi sek içti. He drank the whiskey straight
sek
sharp

I would like my breakfast in my room at eight o'clock sharp. - Kahvaltımı saat tam sekizde odamda istiyorum.

If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax. - Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.

sek
sec

Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room. - Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.

You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great. - Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.

التركية - التركية

تعريف sekerken في التركية التركية القاموس.

SEK
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki). İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
sek
Boya olarak kullanılan bir tür toprak
sek
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
sek
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
sek
Köpek
الإنجليزية - التركية

تعريف sekerken في الإنجليزية التركية القاموس.

SEK
kronk
sekerken
المفضلات