love is nothing what it seems - aşk göründüğü gibi değildir.
Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
Saldırgan görünmek istemiyorum.
- I don't want to seem pushy.
O gençken çok popüler bir aktörmüş gibi görünmektedir.
- He seems to have been a very popular actor when he was young.
İnsanlar her zaman başka insanların sorunları ile ilgili konuşmaktan zevk alıyor gibi görünmektedirler.
- People always seem to enjoy talking about other people's problems.
Sanki her şeyi biliyorsun.
- It seems like you know everything.
Tom bizimle gelmek istiyor gibi görünmüyordu.
- Tom didn't seem to want to come with us.
Tom bizimle gelmek istiyor gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to want to come with us.
Önerin mantıklı görünüyor.
- Your suggestion seems reasonable.
O bana ilginç görünüyor.
- It seems interesting to me.
İlginç bir iş gibi gözüküyor. Tam olarak ne yapıyorsun?
- It seems like an interesting job. What do you exactly do?
Çok ilginç gözüküyor.
- It seems very interesting.
Anahtarlarımı kaybettim gibi geliyor.
- It seems that I have lost my keys.
Tavan arasında bir gürültü duydum gibi geliyor.
- It seems to me that I heard a noise in the attic.
Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
- It seems to me that you are wrong.
Jack hasta görünüyor.
- It seems that Jack is sick.
Galiba gelişi güzel okumuş.
- He seemed to read at random.
Galiba karıştırıyoruz.
- We seem to be confused.
En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
- I will take this tie, as it seems to be the best.
... yet sitting here now, it seems inconceivable and barbaric that we would accept the institution ...
... like surgical slides and whatnot because it seems like ...