Onun tarafından oraya tek başına gitmemesi tavsiye edildi.
- She was advised by him not to go there by herself.
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
- We compared his work with hers.
Bu onun tişörtü. O tişört de onunkidir.
- This is her T-shirt. That T-shirt is hers, too.
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
- We compared his work with hers.