Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
- I will have to get rid of this worn-out carpet.
Ondan kurtulmak istiyorum.
- I want to get rid of it.
Bu yabancı otlardan kurtulmalısın.
- You should get rid of these weeds.
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
- It's not easy to get rid of a bad habit.