O, kağıtları katladı ve masanın üzerine attı.
- He folded the papers and threw them onto the table.
Çabuk, bu ağacın üzerine tutun.
- Quick, hold onto this tree.
Dersten sonra sandalyeleri masaların üstüne koymayı unutmayın.
- Remember to put the chairs onto the tables after the lesson.
O masanın üstüne atladı.
- He jumped onto the table.