O karga değil kuzgun.
- It's not a crow. It's a raven.
Hiç kargalara taş attın mı?
- Have you ever thrown stones at crows?
Her sabah horoz öter.
- Every morning, the rooster crows.
Bir horozun öttüğünü duydum ve yakında yataktan çıkmak zorunda kalacağımı biliyordum.
- I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
- A cry arose from the crowd.
Kalabalık çığlık atıyordu.
- The crowd was screaming.