Elinden geleni yap ve daha sonra üzülme.
- Give it your all, and you won't be sorry later.
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
- You walk on and I will catch up with you later.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
- We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir.
- Good health consists of proper eating and moderate exercise.
Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
- They fed a black and a white dog.
Biz trafikte yarım saat kadar durdurulduk ve bu yüzden geç vardık.
- We were held up for half an hour in the traffic and so we arrived late.
O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum
- He's really cute, and so I like working with him.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.