see alamode, n

listen to the pronunciation of see alamode, n
الإنجليزية - التركية

تعريف see alamode, n في الإنجليزية التركية القاموس.

mode
{i} kip
mode
{i} biçim

Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir. - Art is the most intense mode of individualism that the world has known.

Bu, hurafenin modern bir biçimidir. - That is a modern form of superstition.

mode
{i} tipik değer (istatistik)
mode
mod

Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır. - “The Satanic Verses” by Salman Rushdie is a real masterpiece of modern literature.

Neden Çin'de modern teknoloji gelişmedi? - Why didn't modern technology develop in China?

mode
moda/biçim
mode
istatistik en çok elde edilen değer
mode
mo
mode
(Dilbilim) üst değer
mode
yol

O Noel'de bana çok güzel bir uçak satın almak için yola çıktı. - At Christmas she went out of her way to buy me a really nice model plane.

mode
{i} moda

Tom Mary'nin ofisine girmeden önce telefonunu sessiz moda aldı. - Tom switched his phone to manner mode before he walked into Mary's office.

İbranice hiç eski moda değil ama oldukça modern, coşkun ve taze. - Hebrew is not at all old-fashioned, but rather modern, effervescent, and fresh.

mode
(isim) biçim, yöntem, tarz, üslup, kip, makam [müz.], tipik değer (istatistik), moda
mode
{i} yöntem

Modern yöntemler sanayiyi geliştirdi. - Modern methods improved industry.

Modern yöntemler endüstriyi ilerletti. - Modern methods have pushed industry forward.

mode
{i} usul, tarz, üslup, şekil
mode
{i} makam [müz.]
mode
durum,mod
mode
(Askeri) (IDENTIFICATION FRIEND OR FOE) MOD (DOST-DÜŞMAN TANIMA): Bir sorgulayıcı tarafından gönderilen sinyallerin aralarındaki belirli boşlukları belirten harf veya rakam
mode
{i} müz. makam
mode
kip durum
mode
{i} dilb. kip
الإنجليزية - الإنجليزية
mode
see alamode, n
المفضلات