Sami çok kuytu bir yere gömüldü.
- Sami was buried in a very secluded place.
Tom tenha bir yolda yürüdü.
- Tom walked down a secluded path.
Sami, Leyla'yı tenha bir mezarlığa çağırdı.
- Sami called Layla to a secluded cemetery.
Tom münzevi bir hayat sürüyor.
- Tom lives a secluded life.