Tom made a careful selection.
- Tom dikkatli bir seçim yaptı.
The old selection process for judges was very unfair.
- Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
We're choosing among those ideas.
- O fikirler arasından seçiyoruz.
Nobody argued against choosing him as chairman.
- Onun başkan olarak seçilmesine kimse karşı çıkmadı.