Tom iş meselelerinde vicdanlıdır.
- Tom is scrupulous in matters of business.
Birçok insan bu politikacının vicdansız bir kariyerist olduğunu düşünüyor.
- A lot of people think this politician is an unscrupulous careerist.
Tom vicdansız olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is unscrupulous.
Gerçekten kaygılı görünüyorsun.
- You look really worried.
Herkes kaygılı ve endişeli.
- Everyone is concerned and worried.
Endişeli olmak elimde değil.
- I can't help being worried.
Salgın konusunda gereksiz yere endişeli olmak için hiçbir sebep yoktur.
- There is no reason to be unnecessarily worried about the outbreak.
Endişelenmek için iyi bir nedenim var.
- I've got a good reason to be worried.
Tom, Mary'nin onun hakkında üzgün olmasından etkilenmişti.
- Tom was touched that Mary was worried about him.
Üzgünüm. Tom kız kardeşinin kazasından beri hiç kimseyle konuşmuyor.
- I'm worried. Tom hasn't been talking to anyone since his sister's accident.
He is a scrupulous businessman and always acts in the best interest of his company.
He is scrupulous in his finances.