الإنجليزية - التركية
تعريف scoundrel, wicked person; scoundrel in a story or play في الإنجليزية التركية القاموس.
- villain
- cani/kötü adam
- villain
- {i} problem yaratan şey/durum
- villain
- {i} kötü adam
Kahraman kötü adam oldu.
-The hero became the villain.
Tom bir çizgi roman kötü adamıdır.
-Tom is a comic book villain.
- villain
- (öykü/film/vb.'de) kötü adam
- villain
- hain
Bazı hainler diğerlerinden daha uğursuzdurlar.
-Some villains are more sinister than others.
- villain
- (İİ) suçlu
- villain
- problem yaratan şey veya durum
- villain
- edebiyat - kötü adam
- villain
- {i} edeb. kötü adam
- villain
- villainyalçaklık
- villain
- {i} kabadayı
- villain
- (filmdeki) kötü adam
- villain
- {i} cani
Bir caninin atından daha yavaşsın.
-You're slower than a villain's horse.
- villain
- {i} ortaçağ köylüsü
- villain
- edebi eserde kötü adam
- villain
- {i} çapkın
- villain
- hainlik
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف scoundrel, wicked person; scoundrel in a story or play في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} villain
scoundrel, wicked person; scoundrel in a story or play
الواصلة
scoundrel, wick·ed person; scoun·drel in a sto·ry or playالنطق
Resimler
المفضلات