Dünya vatandaşı olarak, kültürel engellerin üstesinden gelmenin yollarını biliyorum.
- As a citizen of the world, I know ways of overcoming cultural barriers.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Protestocular girişe barikat kurdular.
- The protesters barricaded the entrance.
Zihninde yeni fikre karşı barikat kurulmuştu.
- Her mind was barricaded against the new idea.
Odada kendilerine barikat yaptılar.
- They barricaded themselves in the room.
İşçiler bir insan barikatı kurdu.
- The laborers formed a human barricade.