Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
- High tariffs have become a barrier to international trade.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Kapıya barikat kuralım.
- Let's barricade the door.
Protestocular girişe barikat kurdular.
- The protesters barricaded the entrance.
İşçiler bir insan barikatı kurdu.
- The laborers formed a human barricade.
Zihninde yeni fikre karşı barikat kurulmuştu.
- Her mind was barricaded against the new idea.