schadensersatz

listen to the pronunciation of schadensersatz
ألمانية - التركية
zarar ziyan
الإنجليزية - التركية

تعريف schadensersatz في الإنجليزية التركية القاموس.

compensation
tazminat

Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı? - Did you receive any compensation for the damaged luggage?

Tazminat fazla düşük. - The compensation is too low.

amends
{i} zararın karşılanması
amends
{i} telâfi

Şimdi telafi etme zamanı. - Now it's time to make amends.

Biz telafi etmeye çalışmıyoruz. - We're not trying to make amends.

compensation
(İnşaat) telafi, düzeltme
compensation
(Tıp) Sistemler veya organlarda bir bölümün çalışması bozulduğu zaman diğer bir bölümün fazla çalışarak onun işini üzerine alması, kompansasyon
compensation
{i} bedel

O hizmeti için hiçbir bedel almadı. - He received no compensation for his service.

compensation
mükafat
compensation
(Ticaret) ödenek
amends
ıslah
amends
telafi etmek

Yaptığım her şeyi telafi etmek için bir gönüllü olarak çalışmak istiyorum. - I want to work as a volunteer to make amends for everything I've done.

Tom telafi etmek için söz verdi. - Tom has promised to make amends.

amends
{i} özür

Tom Mary'ye özür dilemesini ve telafi etmesini önerdi. - Tom suggested to Mary that she apologize and make amends.

Listemde henüz özür dilemediğim üç kişi var. - There are only three people on my list that I haven't yet made amends to.

amends
make amends for özür dilemek
amends
{i} tazminat
amends
(Tıp) İyileşme (sağlık)
amends
kusurunu düzeltmek
amends
af dilemek
amends
ıslah et
compensation
tazminat/telafi