saygıyla

listen to the pronunciation of saygıyla
التركية - الإنجليزية
beg to
respectfully

He behaves respectfully toward his superiors. - Üstlerine karşı saygıyla davranır.

Tom respectfully removed his hat. - Tom saygıyla şapkasını çıkardı.

reverently
saygı
esteem

I've been invited to speak in front of esteemed groups such as yourselves. - Sizin gibi saygın grupların önünde konuşmak için davet edildim.

She's insecure and has low self esteem. - O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.

saygı
respect

The Japanese do not always make a bow as a mark of respect. - Japonlar saygı belirtisi olarak her zaman eğilmezler.

The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities. - İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.

saygıyla eğilmek
fall down
saygıyla eğilmek
vail
saygıyla karışık korku
awe
saygı
regard

Please give my regards to your parents. - Lütfen ebeveynlerinize saygılarımı iletin.

My brother sends you his regards. - Erkek kardeşim sana saygılarını yolluyor.

saygı
homage
saygı
notice

What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers. - Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.

saygı
{i} compliment

Will you be so kind as to convey my compliments to her? - Ona saygılarımı lütfeder misin?

saygı
respect, esteem, regard, consideration hürmet, ihtiram
saygı
devoir
saygı
awe

With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position. - Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.

saygı
respectfulness
saygı
{i} deference
saygı
{i} reverence
saygı
honour
saygı
consideration

Consideration is very necessary. - Saygı çok gereklidir.

saygı
revered
saygı
veneration
saygı
estimation
saygı
piety

To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety. - Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.

saygı
obeisance
saygı
worshipful
saygı
worshipfulness
التركية - التركية

تعريف saygıyla في التركية التركية القاموس.

Saygı
hürmet
Saygı
ihtiram
saygı
Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram: "İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir."- Y. Kemal
saygı
Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu
saygıyla
المفضلات