التركية - الإنجليزية
تعريف saygısızlık في التركية الإنجليزية القاموس.
- disrespect
We don't mean any disrespect.
-Biz hiç saygısızlık amaçlamayız.
She was never disrespectful to me.
-Bana asla saygısızlık etmedi.
- irreverence
- Disrespect, contempt
- impiety
- disrespectfulness, disrespect
- liberty
- slight
- discourtesy
- defiance
- inconsiderateness
- impertinence
- flippancy
- insolence
- sauciness
- indignity
- disrespect, impudence, discourtesy, audacity, contempt
- impudence
He had the impudence to cut across our garden.
-Bahçemizden geçerek saygısızlık yaptı.
- sacrilege
- desecration
- disdain
- contempt
- audacity
- sauce
- go-by
- brusqueness
- unmannerliness
- due respect
- disrespecting
- goby
- profanation
- saygısızlık etme
- violation
- saygısızlık etmek
- disregard
- saygısızlık etmek
- disesteem
- saygısızlık etmek
- disrespect
I didn't mean to be disrespectful.
-Saygısızlık etmek istemedim.
I'm sure that Tom didn't mean to be disrespectful.
-Tom'un saygısızlık etmek istemediğine eminim.
- saygısızlık etmek
- slight
- allah'a saygısızlık
- impiety
- kutsal şeye saygısızlık
- desecration
- kutsal şeye saygısızlık
- profanity
- kutsal şeye saygısızlık
- profanation
- kutsal şeye saygısızlık
- sacrilege
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف saygısızlık في التركية التركية القاموس.
- Saygısız olma durumu veya saygısızca davranış, hürmetsizlik, münasebetsizlik
- riayetsizlik
- hürmetsizlik
saygısızlık
الواصلة
say·gı·sız·lıkالنطق
Resimler
السابق
المفضلات