Sami's family was much esteemed in Cairo.
- Sami'nin ailesi Kahire'de çok saygındı.
Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
- Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
Tom is a reputable and a trustworthy person.
- Tom saygın ve güvenilir bir kişidir.
She is reputable, rational and above all pretty.
- O, saygın rasyonel ve özellikle güzel.
Tom looks respectable.
- Tom saygın görünüyor.
Tom is a respectable businessman.
- Tom saygın bir işadamıdır.
Finding a decent man is more difficult than winning a lottery.
- Saygın bir insan bulmak bir piyango kazanmaktan daha zor.