We cannot help respecting his courage.
- Onun cesaretine saygı duymamak elimizde değil.
Far from respecting him, I dislike him.
- Ona saygı duymayı bırak, ondan hoşlanmıyorum.
You've got to respect Tom.
- Tom'a saygı duymak zorundasın.
We have to respect local customs.
- Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız.
His modesty is worth respecting.
- Onun alçakgönüllülüğü saygı duymaya değer..
Far from respecting him, I dislike him.
- Ona saygı duymayı bırak, ondan hoşlanmıyorum.
His soldiers feared and respected him.
- Onun askerleri ondan korkuyor ve ona saygı duyuyordu.
You're respected by everybody.
- Herkes tarafından saygı duyuluyorsun.
You're respected by everybody.
- Herkes tarafından saygı duyuluyorsun.
We cannot help respecting his courage.
- Onun cesaretine saygı duymamak elimizde değil.
It is important, in any age, to adore God and to respect one's parents.
- Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir.
You've got to respect Tom.
- Tom'a saygı duymak zorundasın.