The lower your self esteem, the more you tend to focus on negative things.
- Kendine saygın ne kadar düşük olursa o kadar fazla olumsuz şeylere odaklanmaya niyet edersin.
Sami's family was much esteemed in Cairo.
- Sami'nin ailesi Kahire'de çok saygındı.
I respect the elderly.
- Yaşlılara saygı duyarım.
The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
- İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
The surgeon who operated on Tom is very experienced and highly regarded.
- Tom'u ameliyat eden cerrah çok deneyimli ve oldukça saygın.
My brother sends you his regards.
- Erkek kardeşim sana saygılarını yolluyor.
Consideration is very necessary.
- Saygı çok gereklidir.
Will you be so kind as to convey my compliments to her?
- Ona saygılarımı lütfeder misin?
To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety.
- Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.
- Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.
Respecting others is required.
- Başkalarına saygı göstermek gerekli.
I had to respect Tom's wishes.
- Tom'un isteklerine saygı göstermek zorundaydım.
You've got to respect Tom.
- Tom'a saygı duymak zorundasın.
Hindus don't eat meat, in particular beef, and they are mainly vegetarian in order to respect the animals' lives.
- Hindular et, özellikle sığır eti yemezler, onlar hayvanların yaşamlarına saygı duymak için temel olarak vejetaryendirler,
The lower your self esteem, the more you tend to focus on negative things.
- Kendine saygın ne kadar düşük olursa o kadar fazla olumsuz şeylere odaklanmaya niyet edersin.
We've come to pay our respects.
- Biz saygılarımızı sunmak için geldik.
I just stopped by to pay my respects.
- Ben sadece saygılarımı sunmak için uğradım.
I give my regards to your family.
- Ailene saygılarımı ilet.
Give my regards to your family.
- Ailenize saygılarımı iletin.
We have to respect local customs.
- Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız.
You've got to respect Tom.
- Tom'a saygı duymak zorundasın.
Will you be so kind as to convey my compliments to her?
- Ona saygılarımı lütfeder misin?
Will you be so kind as to convey my compliments to her?
- Ona saygılarımı lütfeder misin?