I haven't read the final page of the novel yet.
- Romanın son sayfasını henüz okumadım.
Date of last revision of this page: 2010-11-03
- Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
Take a leaf out of his book.
- Onun kitabından bir sayfa al.
Tom wants to turn over a new leaf.
- Tom beyaz bir sayfa açmak istiyor.
Give me a blank sheet of paper.
- Bana boş bir sayfa kağıt verin.
The sheets were soaked with sweat.
- Sayfalar terle doldu.
The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.
- IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.
Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
- Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.