I haven't read the final page of the novel yet.
- Romanın son sayfasını henüz okumadım.
This machine can print sixty pages a minute.
- Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.
Take a leaf out of his book.
- Onun kitabından bir sayfa al.
He turned over a new leaf in life.
- Hayatında beyaz bir sayfa açtı.
On a separate sheet of paper, describe your best friend: age, where he or she lives, his or her job, etc.
- Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
Give me a blank sheet of paper.
- Bana boş bir sayfa kağıt verin.
The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.
- IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.
This machine can print sixty pages a minute.
- Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.