sayılı

listen to the pronunciation of sayılı
التركية - الإنجليزية
{s} numbered

His days as a politician are numbered. - Bir siyasetçi olarak onun günleri sayılı.

I think Tom's days are numbered. - Sanırım Tom'un günleri sayılı.

special, exceptional
bearing (a certain) number: 8 sayılı kart the card bearing the number eight
(one of) a very few (persons, things): Onu görmüş olan sayılı kişilerden biridir. She's one of the very few who saw him
counted, numbered
limited in number; in limited supply; few and far between
counted, numbered; limited in number; special, important
best, topnotch: O kadın sayılı yazarlarımızdan biridir. She's one of our best writers
known
special
limited in number
important

One Hundred Years of Solitude is considered the most important work of Spanish literature since Don Quixote. - Yüzyıllık Yalnızlık İspanyol edebiyatının Don Kişottan bu yana en önemli eseri sayılır.

limited
sayılı gün/günler çabuk/tez geçer
(Atasözü) Deadlines come to an end in no time flat
4054 sayılı rekabetin korunması hakkında kanun
The Act on the Protection of Competition (law number 4054)
4054 sayılı rekabetin korunması hakkında kanun
the competition law (law number 4054)
4207 sayılı kanun
the law no.4207
günleri sayılı
sb's/sth's days are numbered
günleri sayılı
his days are numbered
günleri sayılı
his numbers is up
günleri sayılı olmak
to be near death
التركية - التركية
Az görülen, önemli, mahdut
Az görülen, önemli, mahdut: "Bu hafta ... huzur ve sükûn içinde sayılı yaz mehtaplarından birini daha yaşadık."- R. H. Karay
Herhangi bir sayısı olan
Sayısı belli olan, sayılmış olan
sayılı
المفضلات