sayıcı

listen to the pronunciation of sayıcı
التركية - الإنجليزية
tax official who counts the number of animals in a farmer's flock
counter
numerator
sayı
count

A lot of countries participated in the Olympic Games. - Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

sayı
number

Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings. - 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.

Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it. - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.

sayı
issue
sayı
figure

He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony. - O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.

Add up these figures. - Bu sayıları toplayın.

sayı
quantity

The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics. - X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.

sayı
score

Our team scored five runs in the last inning. - Ekip son atışta beş sayı kazandı.

We lost by a score of three to one. - Bire karşı üç sayıyla kaybettik.

sayı
{i} cage
sayı
number, specified total of (people, things): Bunların sayısı yüzü geçmez. There's no more than one hundred of them
devir sayıcı
counter
program sayıcı
(Bilgisayar,Teknik) program counter
sayı
volume

Up to what volume of Naruto comics do you own? - Hangi sayıya kadar olan Naruto çizgi romanlarına sahipsin.

sayı
(Ticaret) points
sayı
tally
sayı
(Bilgisayar) numbers

Huge numbers of soldiers and civilians were killed. - Çok fazla sayıda askerler ve siviller öldürüldü.

Please add up the numbers. - Lütfen sayıları toplayınız.

sayı
run

He has a lot of ideas about running foreign workers. - Onun yabancı işçilerin çalıştırılmasıyla ilgili çok sayıda fikirleri vardır.

Tom runs a lot of hotels. - Tom çok sayıda otel çalıştırıyor.

sayı
copy
sayı
digit

How many digits does that number have? - O sayının kaç basamağı var.

One million is a seven digit number. - Bir milyon, yedi basamaklı bir sayıdır.

sayı
basket

There are few apples in the basket. - Sepette çok az sayıda elma var.

sayı
numeral
sayı
goal

When you have few goals, you get older. - Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.

adım sayıcı
step counter
foton sayıcı
(Aydınlatma) photon counter
ikili sayıcı
binary counter
komut sayıcı
(Bilgisayar,Teknik) instruction counter
sayı
number, issue (of a newspaper, magazine)
sayı
number , digit
sayı
sports point/points scored in a game; basketball basket; soccer goal
sayı
number, figure; number, issue; basket
sayı
point

Tom has a point here. - Bu konuda Tom pek de haksız sayılmaz.

sayı
conversion
sayı
button
sayı
number, unit in a numerical series
sayı
numerary
التركية - التركية
Vergi almak için hayvan sayımı yapan kimse
sayı
Bir çokluğu belirtmek için kullanılan birim
Sayı
sayı levhası
Sayı
nüsha
Sayı
adet
sayı
Sayma, ölçme, tartma gibi işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu anlatan söz
sayı
Gazete ve dergi gibi sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha
sayı
Bir spor karşılaşmasında karşılaşanlardan her birinin başarı derecesini tespit eden nicelik
sayıcı
المفضلات