savcı

listen to the pronunciation of savcı
التركية - الإنجليزية
attorney general, public prosecutor
public prosecutor
public prosecutor; attorney general; district attorney
solicitor
(Kanun) government attorney
director of public prosecution
prosecuting attorney
prosecutor

Prosecutors in court have to substantiate their claims in order to prove a suspect is guilty. - Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.

Tom was the prosecutor in this case. - Tom bu davada savcıydı.

askeri savcı
(Askeri) military prosecutor
prosecuting attorney savcı
prosecute
savcılar
prosecutors

Sami Bakir is one of the toughest prosecutors in New York state. - Sami Bekir, New York eyaletindeki en zorlu savcılardan biridir.

Prosecutors in court have to substantiate their claims in order to prove a suspect is guilty. - Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.

askeri savcı
judge advocate
aziz adayı aleyhinde tartışan savcı
(katolik) devil's advocate
التركية - التركية
Devlet adına ve yararına davalar açan, kamu haklarını ve hukuku yerine getirmek üzere yargıç katında sanıkları kovuşturan görevli, müddeiumumi
(Hukuk) MÜDDEİUMUMİ
savcı
المفضلات