You look you've just returned from a safari in the savannah.
- Savanadaki bir safariden henüz dönmüş gibi görünüyorsunuz.
African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.
- Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
You look you've just returned from a safari in the savannah.
- Savanadaki bir safariden henüz dönmüş gibi görünüyorsunuz.
Tigers live in the jungle, lions in the savanna.
- Kaplanlar cangılda, aslanlar savanada yaşar.
He presented an argument for the war.
- Savaş için bir kanıt sundu.
The most perfidious way of harming a cause consists of defending it deliberately with faulty arguments.
- Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur.
The defense of the master thesis is just happening next month.
- Yüksek lisans tezinin savunması sadece önümüzdeki aya rastlıyor.
I am writing a thesis about international disputes after World War II.
- II. Dünya Savaşı'ndan sonraki uluslararası anlaşmazlıklar hakkında bir tez yazıyorum.
This position makes me feel extremely vulnerable.
- Bu pozisyon beni son derece savunmasız hissettiriyor.