satın alış

listen to the pronunciation of satın alış
التركية - الإنجليزية
{i} purchasing
{i} buying
satın al
{f} bought

I bought a bottle of beer at the liquor store. - Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

I bought two dozen pencils. - İki düzine kalem satın aldım.

satın al
{f} purchase

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

At last, they purchased freedom with blood. - Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.

satın al
{f} purchasing

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

What do you want to buy? - Ne satın almak istiyorsun?

satın al
{f} buying

I cannot afford buying a used car. - Kullanılmış bir araba satın alamam.

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

satın alış
المفضلات