satın al

listen to the pronunciation of satın al
التركية - الإنجليزية
{f} bought

I bought two dozen pencils. - İki düzine kalem satın aldım.

I bought a bottle of beer at the liquor store. - Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

{f} purchase

Many Americans protested the purchase of Alaska. - Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

{f} purchasing

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

{f} merchandising
{f} merchandised
{f} merchandise
{f} buy

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

What do you want to buy? - Ne satın almak istiyorsun?

{f} buying

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

satın al

    الواصلة

    sat·in al

    التركية النطق

    sätın äl

    النطق

    /ˈsatən ˈal/ /ˈsætən ˈæl/

    علم أصول الكلمات

    [ 'sa-t&n ] (noun.) 14th century. Middle English, from Middle French, probably from Arabic zaytunI, literally, of Zaytun, seaport in China during the Middle Ages.
المفضلات