I don't want to rock the boat.
- Tekneyi sarsmak istemiyorum.
We were quite shocked by her sudden death.
- Biz onun ani ölümünden oldukça sarsıldık.
Everyone looked shocked.
- Herkes sarsılmış görünüyordu.
Suddenly I felt something like a jolt.
- Aniden sarsıntı gibi bir şey hissettim.
I was shocked by yesterday's news.
- Dünkü haber tarafından sarsıldım.
The crowd looked shocked.
- Kalabalık sarsılmış görünüyordu.