sarkastisch

listen to the pronunciation of sarkastisch
ألمانية - التركية
{zar'kastiş} alaylı, iğneli, iğneleyici
alaylı, iğneleyici, dokunaklı, sarakalı
müstehzi
sarakalı
الإنجليزية - التركية

تعريف sarkastisch في الإنجليزية التركية القاموس.

sarcastic
{s} iğneleyici

Tom muhtemelen iğneleyici olacak. - Tom is likely to be sarcastic.

Tom iğneleyici, değil mi? - Tom is sarcastic, isn't he?

sarcastic
kinayeli

Ben Tom'un kinayeli olup olmadığını anlatamam. - I can't tell if Tom is being sarcastic or not.

sarcastic
küçümseyici
sarcastic
alaylı

Alaylı olmaya çalışmıyorum. - I'm not trying to be sarcastic.

Tom'un alaylı davrandığını düşünüyorum. - I think Tom was just being sarcastic.

sarcastic
{s} iğneli
sarcastic
müstehzi
sarcastically
z. alay ederek
sarcastically
müstehzi bir şekilde
sarky
{s} alaylı
sarky
{s} iğneleyici
ألمانية - الإنجليزية
sarcastic

Picasso was no clown. He was a sarcastic commentator on a confused age, a great archivist of humanity's foolishness. - Picasso war kein Clown. Er war ein sarkastischer Kommentator seines verwirrten Zeitalters, ein großer Archivar der menschlichen Dummheit.

You don't have to be sarcastic. - Sie brauchen nicht sarkastisch zu werden.

sarcastically
sarky
sarkastisch verbrämte Kritik
criticism laced with sarcasm