saniyede

listen to the pronunciation of saniyede
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) seconds

Sixty minutes make an hour, and a minute is made up of sixty seconds. - Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.

He can run 100 meters within twelve seconds. - On iki saniyede 100 metre koşabilir.

(Bilgisayar) per second

Light travels at about 186,000 miles per second. - Işık saniyede yaklaşık 186.000 mil hızla yol alır.

Modern computers carry out ten to the ninth power (10^9) operations per second. - Modern bilgisayarlar saniyede on üzeri dokuz (10^9) işlem yapıyor.

Saniye
(isim) Second

Light travels at a velocity of 186,000 miles per second. - Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.

For one second I thought I would die. - Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.

saniyede bir milyon devirlik frekans
megahertz
saniyede bir milyon devirlik frekans
megacycle
saniyede resim
picture repetition frequency
saniyede çevrim
cycle per second
saniye
(Bilgisayar) seconds

There are sixty seconds in a minute. - Bir dakikada altmış saniye vardır.

My watch gains thirty seconds a month. - Saatim bir ayda otuz saniye ileri gider.

saniye
bits per second
saniye
shake
saniye
split second
saniye
jiffy
saniye
tick
saniye
sec

Light travels around the earth seven and a half times a second. - Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

For one second I thought I would die. - Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.

التركية - التركية

تعريف saniyede في التركية التركية القاموس.

SANİYE
(Osmanlı Dönemi) Dakikanın altmışta birisi. Çok kısa bir zaman
saniye
(Osmanlı Dönemi) ikinci; dakikanın altmışta biri
saniye
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi: "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti."- S. F. Abasıyanık
saniye
Bir derecenin altmışta biri
saniye
Fizik ve mekanikte zaman birimi
saniye
Bir dakikanın veya bir derecenin altmışta biri olan zaman birimi
saniye
Osmanlılar'da mülkiye rütbelerinden biri