sani̇ye

listen to the pronunciation of sani̇ye
التركية - الإنجليزية

تعريف sani̇ye في التركية الإنجليزية القاموس.

Saniye
(isim) Second

One minute has sixty seconds. - Bir dakikada altmış saniye vardır.

Light travels around the earth seven and a half times a second. - Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

saniye
sec

One minute has sixty seconds. - Bir dakikada altmış saniye vardır.

Light travels at a velocity of 186,000 miles per second. - Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.

saniye
tick
saniye ibresi
second hand
saniye ibresi second hand
(on a watch or clock)
bit/saniye bps
(Bilgisayar) bits per second bps
bit/saniye bps
(Bilgisayar) bits per second
mili saniye
(Bilgisayar) milliseconds
saniye
(Bilgisayar) seconds

My watch gains five seconds a day. - Saatim günde beş saniye ileri gider.

One minute has sixty seconds. - Bir dakikada altmış saniye vardır.

saniye
bits per second
saniye
shake
saniye
split second
saniye
jiffy
amper saniye
coulomb
bir saniye
just a second
bir saniye
just a sec
bir saniye
a) one second b) just a moment!, just a second!
bir saniye bekleyin
hang on for a second
bir saniye dur
wait a jiffy
bir saniye lütfen
just a sec
devir/saniye
cycles/second
fut-libre-saniye
foot-pound-second system
karakter/saniye; toplu korunma sığınağı
(Askeri) characters per second; collective protective shelter
kare/saniye
(Bilgisayar) frames/second
kare/saniye
(Bilgisayar) frame/second
kilobit / saniye
(Askeri) kilobits per second
megabayt / saniye
(Askeri) megabytes per second
megabit / saniye
(Askeri) megabits per second
mikro saniye
microsecond
otuz saniye işareti
thirty second note
otuz saniye kuralı
(Denizbilim) thirty second rule
piko saniye
(Bilgisayar) picosecond
sekiz saniye kuralı
(Spor) eight-second rule
temel psikolojik harekat çalışması; bit/saniye
(Askeri) basic psychological operations study; bits per second
vat-saniye
watt-second
yineleme süresi saniye
(Bilgisayar) refresh seconds
yirmi saniye
twenty second
örnek/saniye
(Bilgisayar) samples/second
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Dakikanın altmışta birisi. Çok kısa bir zaman
saniye
(Osmanlı Dönemi) ikinci; dakikanın altmışta biri
saniye
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi: "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti."- S. F. Abasıyanık
saniye
Bir derecenin altmışta biri
saniye
Fizik ve mekanikte zaman birimi
saniye
Bir dakikanın veya bir derecenin altmışta biri olan zaman birimi
saniye
Osmanlılar'da mülkiye rütbelerinden biri
saniye ibresi
(Televizyon) Saatlerde saniyeyi gösteren devingen iğne
sani̇ye
المفضلات