Sendika üzerine yaptırımlar uygulanması uygunsuz.
- It is improper to impose sanctions upon the union.
Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi.
- The United States has officially ended economic sanctions against Burma.
Yaptırımların işe yarayıp yaramayacağından şüpheliyim.
- I doubt if sanctions will work.
ABD, Rusya'ya karşı yeni yaptırımlara hazırlanıyor.
- The US prepare new sanctions against Russia.
Tom bunu asla onaylamaz.
- Tom will never sanction this.
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.
- His father would never sanction his engagement to a girl who did not share the same religious beliefs as their family.
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.
- His father would never sanction his engagement to a girl who did not share the same religious beliefs as their family.
Tom bunu asla onaylamaz.
- Tom will never sanction this.
Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.
- It is necessary to obtain the sanction of the authorities to enter this building.
... and lift sanctions that are in some ways punishing the people of Iran and emboldening the government. ...
... that was in-- in violation of their international obligations. So these sanctions are in place ...