You talk as if you were the boss.
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
Upon the day appointed for their execution she cut off her hair and dressed herself as if going to a fete.
- Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.
It seems like you know everything.
- Sanki her şeyi biliyorsun.
It seems like you know everything.
- Sanki her şeyi biliyorsun.
The room smelled like someone had been smoking.
- Oda sanki birisi sigara içiyormuş gibi kokuyordu.
It seems as if my daughter is faintly aware that I'm not her real mother.
- Sanki kızım onun gerçek annesi olmadığımın biraz farkında gibi görünüyor.
This time it seems as if he is telling the truth.
- Bu defa sanki o gerçeği söylüyormuş gibi görünüyor.
Tom looks as though he's got a plan.
- Tom sanki bir planı var gibi görünüyor.
She spoke as though nothing had happened.
- Sanki hiçbir şey olmamış gibi konuştu.