I bought a bottle of salad oil.
- Bir şişe salata yağı aldım.
The best salad you'll ever eat is the one they serve with their lunch special.
- Şu ana kadar yiyeceğin en iyi salata onların özel öğle yemeğiyle verdikleridir.
Tom and Mary grow leaf lettuce in their garden.
- Tom ve Mary bahçelerinde marul salatası yetiştirirler.