I promised him to keep it secret.
- Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
He is capable of keeping a secret when he wants to.
- O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him.
- Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
Tom was hiding in the mountains.
- Tom dağlarda saklanıyordu.
Tom is hiding under the table.
- Tom masanın altında saklanıyor.
I have nothing to hide.
- Saklayacak bir şeyim yok.
Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
- Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
Sami stashed the marijuana in a motel room.
- Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.
Tom ate all the food I had stashed.
- Tom sakladığım bütün yemeği yedi.